Ata Yachting’e ait Maedi’yle cennet koylarla buluşma
Maedi teknesiyle, Göcek günübirlik tur tekneleri iskelesinde buluştuk. Doğa harikası yolculuğumuz da böylece başladı. Tepemizde pırıl pırıl parlayan güneş, sağımızda solumuzda yeşilin en güzel tonları, ufukta ise davetkar Göcek koyları… Heyecanlanmamak elde değil. Bir de tabii bize adeta hoş geldiniz der gibi göz kırpan güzel guletimiz Maedi… 17m boyunda, 5m eninde çok güzel bir kızımız. İçinde bulunduğumuz bugünlerde değinmeden geçmek istemem Ata Yachting, teknelerin dezenfeksiyonu hususunda çok hassas. Gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz çünkü siz tekneye binmeden evvel Tüm Yat İşletmecileri, Yatırımcıları, Broker ve Acenteleri Derneğinin önerdiği anti virüs özellikli sprey temizleyicilerle ortamı tamamen sterilize ediyorlar.
Bir parantez de Maedi’ye ruhunu yansıtan dünyalar tatlısı Kaptanımız Ergün Beye ve eşi Gülay Hanıma. Sanki yıllardır tanıdığınız, bildiğiniz ailenizden biri gibiler. Öyle sıcak öyle samimiler ki yeni tanıdığınıza siz bile inanamıyorsunuz. Bir yandan güler yüzleriyle size eşlik ediyorlar. Diğer taraftan da huzurla zaman geçirebilmeniz için hassasiyet gösteriyorlar…
Bölgede az buz değil 180 tane koy var. Ergün Kaptanla belirledik gezeceğimiz koyları. Gönül ister ki her birini görelim ama bizim zamanımız sınırlı . Bu sebeple biz beklentilerimizi anlattık Kaptanımızda uygun olan koyların rotasını çizdi. “Hadi Bismillah” dedik ve başladık Göcek’i tatmaya….
İlk durak Yassıca Adaları
Birbirinden güzel onlarca adasıyla adeta adalar cenneti. Göcek’e yakın olması sebebiyle hem günübirlik gezmek isteyen hem de mavi tura çıkan deniz sevdalılarının uğrak yeriymiş. Öğrendik ki bu adalar su sporları meraklılarının da vazgeçilmezi. Çam ve Zeytin ağaçlarıyla kaplı Yassıca Adaları, yürüyüş yapmak için de çok uygun. Bu 12 adaların en ünlüsü Göcek’e 5 kilometre uzak olan Kaşık Adası. Kuvvetle muhtemel bu doğa harikası Yassıca Adalarında zaman geçirmek isteyebilirsiniz. Haksız da değilsiniz. Hani daha yeni “Bismillah” dedik demeyin bence buraların tadını doya doya çıkarın. Gidin yerli halkın çeşitli atıştırmalıklar sattıkları tezgahları gezin. Atın kendinizi berrak sulara doya doya yüzün. Güzelce kahvaltınızı yapın. İsterseniz biraz da ada yürüyüşü yapıp hooppp tekrar kendinizi suya atın. Domuz Adası ile Tersane Adası arasında kalan ve adını akvaryum gibi olması sebebiyle ondan alan Akvaryum Koyu tek kelimeyle süper. Tekneden balıkları görebileceğiniz nadir yerlerden biri. Beni çok etkilediği kesin. Sizi de etkileyeceğine eminim… Hemen bir dip not, Tersane Adasında sizi eski mübadele sonrası terk edilmiş Rum yerleşimleri ve tersane kalıntıları bekliyor.
Şimdi sıra Sarsala’da
Kaptanımız dümeni Sarsala Koyuna çevirirken bir yandan bize orada bizi nelerin beklediğini anlatırken diğer taraftan varsa hem kültürel hem de tarihi efsaneleri, hikayeleri, öykülerini bir bir anlatıyor. Esasen tüm gezimiz ve sonrasında hazırladığımız yazımızın mimarı oldu Kaptanımız Ergün Bey. Sarsala’nın Göcek’in en güzel koylarından olduğunu söyledi ki hakikaten öyle. Biz koya vardığımızda sakin ve tertemiz denizi ve eşsiz manzarasına hayran olmamak mümkün mü bilmiyorum. Sarsala’da Göcek koylarının en geniş kumsalı sizi karşılıyor. Tadını çıkarmak da size kalıyor.
Günü birlik teknelerin uğrak noktası Sarıbük Koyu
Burası tatlı su kaynağı ile tuzlu suyun buluştuğu bir yer. Şimdiden söyleyeyim sahili çok taşlı olduğu için deniz ayakkabınızı eksik etmeyin. Diğer taraftan serin suyu öyle güzel geliyor ki insana kolay kolay çıkmak ister misiniz bilemem. Bir de tabii size eşlik eden dağ keçileri var. Bir yandan sularını içiyorlar diğer yandan da sanki etraflarında olan bitene anlam vermeye çalışıyorlar.
Haydi şimdi Kleopatra Hamam Koyuna
Kleopatra Hamamı Koyu içinde batık hamamı barındıran tarihi kalıntıların yer aldığı mavi ve yeşilin bir arada bulunduğu koy. Tarihe göre Mısır kraliçesi Kleopatra’nın Akdeniz kıyıları ziyaretinin birinde yakın arkadaşları ona bu hamamı yapıp hediye etmeye karar vermişler. Çünkü bu koyda sıcak su kaynağının olduğunu tespit etmişler. Bu sıcak suyun cilt hastalığına iyi geldiğini ve Kleopatranın güzelliğinin de buradan geldiği söylenenler arasında. Artık aslı astarı var mıdır bilmem ama şayet varsa nasiplenmek gerekir diye düşünüyorum. Ayrıca sabahın erken saatlerinde su durgun haldeyken batığın dibindeki kumulların hareket halinde olduğunu göreceksiniz. Bu durum hala daha az da olsa sıcak suyun olduğunu gösterir.
Boynuzbükü, Akbük ve Günlüklü koyları
Önce Boynuzbükü… Burası Fethiye Körfezinin batısına kalan geniş bir koy. Doğal dalgakırana sahip olduğu için de suyu berrak ve dalgasız. Koyda çam ve günlük ağaçları arasında yürüyüş yapabilir dilerseniz restoranda bir şeyler atıştırabilirsiniz. Akbük’ün berrak sularına ise sessizlik, sakinlik eşlik ediyor. Karia Antik Kenti ve Keramos kalıntıları da buraya gizemli bir hava katıyor. Adını günlük ağaçlarından alan Günlüklü koyu, güneş ışınlarını geçirmeyen yemyeşil bir doğa harikası. Biz gezimizi bu doğa harikası yerde bitirirken Maedi’de geçirdiğimiz üç gün bize o kadar güzel anılar biriktirdi ki. Bütün yılın yorgunluğunu almakla kalmadı üstüne bir de bize verdiği motivasyonla “hoşçakalın” dedi.
Bize bu imkanı bize sağlayan ATA YACHTING Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Ali Burçin Eke’ye teşekkür ediyorum. Ve tabii ki Kaptanımız Ergün Bey ve tatlı Eşi Gülay Hanım’a da çok ama çok teşekkürler.
İbrahim Kocamış/7deniz.net