Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 23 Ekim’de Paris’in kuzey girişindeki Le Bourget bölgesinde askeri ve sivil Deniz Savunma Fuarı’nın açılışını gerçekleştirdi. Fuara, 34 ülkeden 278’i yabancı şirket olmak üzere, toplam 470 şirket katıldı. Fransa Savunma Bakanlığı, 4 gün devam edecek fuar etkinlikleri kapsamında 120 uluslararası misyona resmi davetiye gönderdi.
Mevcut fuar; Suriye, Libya ve Yemen’deki terör ve savaşın, Çin’in yanı sıra ABD ve Rusya arasındaki tırmanan gerilimin ışığında uluslararası ve bölgesel gerginlikler çerçevesinde düzenlendi. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly yaptığı konuşmada, “Günümüzde deniz ve okyanuslar, enerji gibi doğal kaynaklara erişim zorluğu ve ‘sınırlara saygı gösterilmesi, her türlü kaçakçılığın önlenmesi, deniz ve okyanus geçişlerinin trafiklere açık olması da dahil’ daha büyük güvenlik sorunları çerçevesinde dünyadaki ana zorlukların yaşandığı büyük bir tiyatroya dönüştü” dedi.
Malların yüzde 90’ının denizaşırı ülkelere transfer edildiğini söyleyen Fransız Bakan, sonuç olarak deniz ve okyanuslarda küresel barış ve güvenliğin inşa edildiğini vurguladı. Bakan, denizlerin özgür bir sahaya dönüşmesi ve trafik özgürlüğünün güvenilir olması gerektiğini söyledi. Parly ayrıca, denizcilik sektörünün sadece stratejik düşünce ve ulusal çıkar değil, aksine endüstriyel ve ticari rekabet alanı olduğuna da dikkati çekti.
Fuar sırasında gerçekleşen forumlarda bahsi geçen rakamlara göre, yıllık satışlar 45 milyar euroya ulaştı. Denizaltılara yönelik talepler de sektörün toplam değerinin üçte birini oluşturuyor. Fransa gibi ülkelerde, sektör 42 bin kişiye istihdam sağlıyor, bu kapsamdaki satışlar 9,5 milyar euro civarında ve oranın 2020 yılında 12 milyara ulaşması bekleniyor. Bu çerçevede denizcilik sektörünün büyümesinin nedenlerinden biri olarak da Fransa’nın dünyanın ikinci büyük özel karasularına sahip olması gösteriliyor. Öyle ki bu sahiplik, Akdeniz ve Atlantik Okyanusu’na kadar uzanırken Fransa; Hint ve Pasifik okyanuslarındaki adalara ve seçkin bir donanmaya sahip.
Fransa Savunma Bakanı’na göre Paris, bu alanlarda “kendi egemenliğine saygı gösterilmesi” hususunda kararlı. Ulusal deniz kuvvetlerinin “doğal olarak deniz sınırlarını koruduğunu ve denizin merkezinde askeri varlığını sağladığını” söyleyen Bakan Parly, “Savunma hattımız, adalarımızı koruyor, zorluklara karşı harekete geçmemizi sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Bu ifadeler aynı zamanda, Paris’in, askeri donanmaya 295 milyar euroluk yüksek mali kaynaklar tahsis ettiğini ortaya koydu. Zira Fransa donanması, “stratejinin merkezinde” olarak nitelendiriliyor. Bu çerçevede Florence Parly, öncelikli dikkati deniz gücüne çevirmek üzere Charles De Gaulle uçak gemileri kapsamında yeni uçak gemileri inşa programına değindi. Bu gemiler, 2030 yılına (belki de daha fazla) kadar hizmette kalmalarını sağlayacak büyük bir modernizasyon sürecine tabi. Resmi tahminlere göre, bu iddialı programın ilk aşaması iki yıl sürecek ve 3 soruya cevap bulmak için mevcut çalışmalara tahsis edilecek. Bu çerçevede birinci soru, önümüzdeki yıllarda karşılaşılacak zorlukların kalitesi ve böylece yeni uçak gemileri için bekleyen görevler etrafında gelişti. İkincisi ise, özellikle “Charles de Gaulle gibi” nükleer güçle çalışacak gemiler hususunda 12 yıl sonra hangi bilgi ve teknolojilerin ortaya koyulacağına bakılmaksızın yeni gemilerin “özellikleri” ile ilgili. Sonuncu soru ise Paris ve Berlin’in inşasına ortaklaşa başladığı yeni savaş uçaklarının uygunluğu çerçevesinde.
Ancak uçak gemilerinin stratejik önemine rağmen Paris, 4 nükleer denizaltında halen mevcut olan stratejik nükleer caydırıcı güç başta olmak üzere diğer denizcilik silahlarına da hak ettiği önemi gösteriyor. Zira Paris, 4 Barracuda model nükleer saldırı denizaltısı inşası aracılığıyla bu denizaltıları modernize etmeye çalışıyor. Bunlardan ikisi 2025 yılından önce deniz kuvvetlerine teslim edilecek ve aynı dönemde iki ek ürünün inşası için de emir verilecek.
Fransa, NATO’daki ABD’li ortaklarının talep ettiği gibi ulusal zenginliğin yüzde 2’sini savunma sektörüne tahsis etmek istiyor.
Paris, bu hedefini gerçekleştirmekten de uzak görünmüyor. Zira deniz gücünü modernize etmek için 12 milyar euro ayırabilecek güce sahip. Bu çerçevede “Atlantik 2” türü fırkateynlerini ve deniz takip uçaklarını yenileyecek. Deniz donanması ise 2022 yılı sonlanmadan 3 yeni fırkateyn teslim alacak. Savunma Bakanlığı da 2022 yılına kadar 7 yeni deniz takip uçağı üretimi projesi üstlenecek. Paris ayrıca, deniz mayınlarını devre dışı bırakmak amacıyla daha fazla materyale sahip olmak için çabalarını artıracak. Çatışmalar ve mayınların deniz trafiğine yönelik tehdidi dolayısıyla bu faaliyet, küresel düzeyde giderek daha fazla talep görüyor.
Diğer taraftan Savunma Bakanı Florence Parly, Fransa’nın özünde bir deniz ulusu olduğunu belirtti. Parly, Fransa hükümetinin tehditlerle mücadele etmek ve Avrupa savunma sanayileri inşa etmek için “Avrupa yaklaşımı” benimsediğini ifade etti. Paris’in Avrupa ortaklığı kurulmasına ihtiyaç duyduğunu söyleyen Fransız bakan, son olarak Fransa ve İtalya’nın deniz materyalleri tedarik etmek üzere tankerler inşa etmek için birlikte çalışma kararı aldığını duyurdu. (Şarku'l Avsat Türkçe)