Balıkçılık

FAO'dan Türkiye’ye 'Tam Uyum Ödülü'

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) çatısı altında Akdeniz ve Karadeniz'deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerini düzenlemek üzere çalışan Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) Türkiye’ye 4. kez “Tam Uyum Ödülü” verdi.

Abone Ol

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 21 Kasım Dünya Balıkçılık Günü nedeniyle yayımladığı mesajda GFCM’in 47. oturumunu İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirdiğini belirterek, komisyon toplantılarında bağlayıcı kararlar alındığını dile getirdi. Yumaklı, toplantıda Akdeniz ve Karadeniz'deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerinde sürdürülebilir yöntemleri benimseyerek koruyucu bir yaklaşım sergileyen Türkiye’nin 4. kez “Tam Uyum Ödülü”ne layık görüldüğünü bildirdi. “Bu çerçevede GFCM tarafından kabul edilen kararlar ulusal mevzuatımıza titizlikle aktarılmakta ve uygulama süreçleri eksiksiz bir şekilde yürütülmektedir. Bu bağlamda ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi konularında örnek bir performans sergilemektedir” ifadelerini kullanan Yumaklı, 4 yıl üst üste alınan ödül nedeniyle emeği geçenleri kutladı. Bakan Yumaklı, Türkiye’nin bölgesel iş birliği ve sürdürülebilir balıkçılık yönetimi konusundaki kararlılığı ile Akdeniz ve Karadeniz’in geleceği için önemli bir aktör olmaya devam edeceğini vurguladı.

“Balıkçıların her daim yanındayız”

Mesajında sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde denizlerdeki sucul varlıkları korurken balıkçılık sektörünü de desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizen Yumaklı, 2003 yılından bu yana 1,8 milyar lira su ürünleri yetiştiricilik destekleme ödemesi, 2017 yılından bu yana küçük ölçekli balıkçılara 223 milyon lira destekleme ödemesi yaptıklarını aktararak, ekmeğini denizlerden çıkaran balıkçıların her daim yanlarında olduklarını belirtti. Su ürünlerinde avcılık ve yetiştiricilikte üretim planlamasına geçilerek asgari ve azami üretim miktarlarının belirlendiğini hatırlatan Bakan Yumaklı, şunları kaydetti:

“Su ürünleri üretiminde avcılık yoluyla elde edilen 7 türde (hamsi, mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük, beyaz kum midyesi, yılan balığı) yetiştiricilikte ise 4 türde (Türk somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi) üretim planlaması yapıldı. Yetiştiricilik yoluyla elde edilen üretimde planlama kapsamına alınan türlerin asgari ve azami üretim miktarları belirlenerek, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla uygulama başlandı. Avcılık yoluyla elde edilen türlerde uygulanan planlama modelinde ise azami avcılık miktarları (avlanılabilir toplam miktar) belirlendi. Kapsama alınan her bir türün biyolojik ve avcılık özellikleri dikkate alınarak türe özgü planlama talimatları oluşturuldu ve uygulama 1 Eylül 2024 itibarayla başladı. Üretim planlamasıyla balıkçılarımızın avlama haklarının güvence altına alınarak, balıkçı gemilerinin av aracı özellikleri ve boy uzunluklarına göre avcılık potansiyelleri dikkate alınarak planlamalar gerçekleştirildi. Bu balıkçılık yönetim modeli karaya çıkış noktalarında, balık hallerinde ve fabrikalarda sıkı saha denetimleri ve elektronik izleme sistemleriyle desteklenmektedir.”

“100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz”

Planlama kapsamında su ürünleri desteklemelerinde sadeleştirmeye gidilerek uygulamada etkinlik sağlandığının altını çizen Yumaklı, 16 başlıktaki desteklerin iki temel destek altında toplandığını, böylece su ürünleri işletmelerine her bir teknik kriter için temel destek tutarında ilave destek verilmesinin sağlandığını belirtti. Türkiye’nin balıkçılık konusunda dünyada seçkin bir yere sahip olduğuna dikkati çeken Yumaklı, “Dünyada Akdeniz levreği yetiştiriciliğinde 1., Akdeniz çipurası yetiştiriciliğinde 1., gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliğinde 2. sıradayız. Genel olarak su ürünleri yetiştiriciliğinde dünya 16.'sı ve Avrupa 2.'siyiz. İç sulardaki avcılıkta Avrupa’da 1. sıradayız. 18 bin 479 adet balıkçı gemisiyle Avrupa’nın en güçlü filosuna sahibiz. 2023 yılında 1 milyon tonu aşan toplam su ürünleri üretimi ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz. Yüzde 120’lik kendine yeterlilik oranıyla su ürünlerinde net ihracatçıyız. Bugün Türk balıkçıları imzalanan anlaşmalarla Atlantik’ten Hint Okyanusu’na kadar uluslararası sularda avcılık yapmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Etkin denetim”

Bakan Yumaklı, su ürünleri stoklarının korunması ve sürdürülebilirlik için üretim planlaması dışında çok sayıda çalışma yaptıklarına işaret ederek, bazı bölgelerde toplam 90 koruma alanı oluşturulurken, 71 türün korunduğunu bildirdi. Su ürünlerinin üreme zamanlarına göre de yasak ve sınırlamalar bulunduğunu hatırlatan Yumaklı, şunları kaydetti:

“Sürdürülebilir su ürünleri avcılığının sağlanabilmesi, nesli tehlikede olan türlerle endemik türlerin korunması ve yasa dışı avcılık faaliyetleri ile mücadele için etkin denetim mekanizması yürütülüyor. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerince denizlerde, karaya çıkış noktalarında, nakil yollarında, balık hallerinde, işleme tesislerinde, toplu tüketim yerlerinde ve perakende satış yerlerinde denetimler aralıksız sürüyor. Ayrıca deniz ve iç sularımızda 375,1 milyon metrekare alan taranarak 1,95 milyon metrekare hayalet ağ ve 60 bin 500 adet av aracı çıkarıldı. Böylece 6,5 milyon sucul canlı kurtarıldı. Son 10 yılda 10 bin adet yapay resif bloğuyla sucul ekosistem zenginleştirildi. Ayrıca bin 630 adet balıkçı gemisine balıkçı gemilerini izleme cihazı takıldı. 2023 yılında 100 milyonu aşan balıklandırma yaptık. Sucul biyoçeşitliliğin korunması, balıkçılarımızın uğradığı zararların azaltılması için istilacı balıklarla mücadeleye devam ediyoruz. 2024 yılında 170 binden fazla balon balığı avlatarak balıkçılarımıza desteklemede bulunduk, milyonlarca yeni balon balığının stoğa katılımını engelledik. Hiç şüphesiz denizlerimizin ve iç sularımızın korunup kullanılmasında ilk olarak balıkçılarımızın sorumluluğu, akabinde bunun etkin bir biçimde takip edilmesi ve gerekli düzenlemeleri yapmak da bizim sorumluluğumuzdadır. Hep birlikte denizlerimizi ve sucul ekosistemimizi koruyup gelecek nesillere aktaracağız.”