Doğu Akdeniz’de doğalgaz rezervlerinin bulunmasının ardından, Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan daha sonra ABD, Rusya, İsrail ve Mısır’ın da sürece dahil olması ile küresel arenaya taşınan enerji gerilimi, bölgedeki askeri ve sivil gemi trafiğini daha da artırırken, liman ve tersane gibi denizcilik tesislerinin stratejik önemini de artırdı. Bu kapsamda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tek tersane yatırımı olmasına karşın açılan davalar nedeniyle 17 yıldır yatırım yapılamayan Taşucu Tersanesi Projesi’nin hayata geçirilmesi için ise çalışmalar hızlandırıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın konuyla ilgili imar planları üzerinde çalıştığı, 2003 yılında söz konusu tesisi 49 yıllığına kiralayan Mersin Ortak Girişimi olan Akdeniz Taşucu Gemi Sanayi AŞ’nin (AKTER AŞ) imar planı çalışmalarının tamamlanmasının ardından 2020 yılı içinde yatırımlara başlamayı öngördüğü ve bu kapsamda yurtiçi ve yurtdışında kaynak arayışında olduğu belirtiliyor.

Yeni inşa fiyatları 10 yılda yüzde 52 arttı Yeni inşa fiyatları 10 yılda yüzde 52 arttı

Taşucu Tersanesi Projesi yatırımının önünde artık hiçbir engelin kalmadığını ifade eden Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Genel Sekreteri Korer Özbenli, “Projemiz için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda imar çalışmaları tüm hızıyla sürüyor” dedi. Yerel yönetimlerden proje hakkında bilgi alınacağını, işlemlerin ardından tersane alanının imar planlarına ekleneceğini öngördüklerini söyleyen Özbenli, “Bu işlemler tamamlandıktan sonra zaman kaybetmeden yatırımlar 2020 yılı içinde başlayacak. Bu kapsamda gemilerin rutin havuzlanma işlemlerinin yapılacağı büyük bir havuz arayışı var. Ayrıca finansal ihtiyaçlar için yurtiçi ve yurtdışındaki fonlar değerlendiriliyor” dedi.

“Yatırım, 30 milyon doları bulacak”

Taşucu SEKA Limanı içinde yer alan 87 dönüm alanda sökülebilir prefabrik yapılarla inşa edilecek Tersanede 30-35 bin Dwt’e kadar gemiler inşa edilebilecek. Yatırım miktarının yaklaşık 30 milyon doları bulabileceğini ifade eden Özbenli, yatırımın bazı sivil toplum örgütleri tarafından manipüle edilerek siyasi bir malzeme haline getirildiği savundu.

Özbenli, “Türkiye’nin Milli Güvenlik Kurulu kararına dahi konu edilen bu yatırımın gecikmesi hakikaten bir beka sorunudur. Çünkü tersane girişimimiz denizcilik, gemi inşa ve bakım onarım konularında yeterli bilgiye sahip olmayan kesimler tarafından ‘çevre hassasiyeti’ gerekçesiyle açılan ve dönemin yerel yöneticileri tarafından da desteklenen davalarla kesintiye uğratıldı” diye bilgi verdi. AKTER AŞ’nin ortaklarından biri olan MDTO’nun, TURMEPA/Deniz Temiz Derneği’nin Bölge Koordinatörlüğü’nü yürüttüğüne ve bugüne kadar onlarca çevre projesinde çalıştığına dikkat çeken Özbenli, “Gemi söküm işlemlerinin yapılacağı iddialar gerçeği yansıtmıyor. Çünkü mevcut kanunlara göre gemi söküm işlemlerinin İzmir’in Aliağa ilçesinde yer alan Gemi Söküm Bölgesi dışında yapılması yasak” diye konuştu.

“Kayıp 425 milyon dolar”

Doğu Akdeniz’deki son ekonomik ve askeri gelişmelerden sonra Türkiye’nin Akdeniz’de sahip olduğu konumunun daha iyi değerlendirilmesi için projenin bir an önce faaliyetlerine başlaması gerektiğinin altını çizen MDTO Genel Sekreteri Korer Özbenli, “Akdeniz’deki gemi inşa sanayisi sektöründe Lübnan, İsrail, Mısır ve Malta kendi pastalarındaki pay azalacağı için projenin hayata geçmesini istemiyor. Çünkü bizim projemiz yıllık en az 25 en fazla 30 gemi inşa kapasitesine sahip olmakla birlikte gemilerin bakım ve onarımları da yapılıyor. Sadece Mersin’e yılda ortalama 6 bin gemi geliyor. Doğu Akdeniz’de böyle bir tersanenin bulunmaması, gemi işletmelerinin zaman ve kaynak, Türkiye'nin de döviz kaybetmesi demek. Taşucu Tersanesi’nin faaliyete alınmadığı her yıl Türkiye ortalama 25 milyon dolarlık bir işlem hacminden mahrum kalıyor. Tersane yatırımımızın gecikmesi ile kaybettiğimiz katma değer ise toplamda yaklaşık 425 milyon dolar” şeklinde konuştu.