Deniz Ticareti

Denizcilik devleri AB ETS'den yüksek kârlar elde ediyor

Yeni bir Transport & Environment (T&E) araştırması, denizcilik devlerinin dünyanın ilk ve en büyük emisyon üst sınırı ve ticaret sistemi olan AB Emisyon Ticaret Sisteminden (EU ETS) kazanç sağladığını ortaya koyuyor.

Abone Ol

Avrupa limanlarına ve limanlarından yapılan 500'den fazla yolculuktan oluşan "Kontrol altına alınamayan kârlar" başlıklı çalışmaya göre, vakaların yaklaşık %90'ında nakliye şirketleri müşterilerinden AB ETS'nin gerçek maliyetlerinden daha fazla ücret talep ediyor.

Daha temiz taşımacılık için kampanya yürüten Avrupa'nın önde gelen STK'sı, liman kaçakçılığının - karbon piyasasını atlatma eylemi - AB ETS'yi küçültmek için bir bahane olarak kullanılmaması gerektiğini söyledi. Denizcilik şirketleri ETS'den kaçınmak şöyle dursun, ETS'den kazançlı çıkıyor gibi görünüyor.

Gemicilik için dünyanın ilk karbon piyasası bu yıl 1 Ocak'ta yürürlüğe girdi. Buna karşılık olarak denizcilik şirketleri, müşteri tarafından ödenen bir ETS ek ücreti aldılar.

2024 yılında gemiler emisyonlarının sadece %40'ı için ödeme yapmak zorunda kalacaklar. Bu oran 2025'te %70'e, 2026'da ise %100'e yükselecek.

Güney Avrupa hükümetleri, ETS'nin işleri limanlarından uzaklaştıracağı ve gemilerin Akdeniz'in diğer yakasındaki Kuzey Afrika limanlarında boşaltma yapmayı tercih edeceği konusunda uyarıda bulundu. Ancak T&E, denizcilik şirketlerinin ETS'den kâr elde etmeleri halinde bundan kaçınmalarının pek mümkün olmadığını gösteriyor.

T & E'nin araştırması, Avrupa'nın en büyük dört denizcilik şirketi Maersk, MSC, CMA CGM ve Hapag-Lloyd'un her birinden 20 farklı gemiyle yapılan 565 yolculuğu inceledi.
 
T&E, "En uç durumda, Çin'den Almanya'ya yapılan tek bir yolculukta, Maersk'in ek ücretten 325.000 euro kar elde etmesi muhtemeldir" şeklinde bilgi verdi.

Maersk'in sefer başına ortalama 60.000 € ile en büyük ek ücret kârını elde edeceği tahmin edilirken, onu MSC (25.000 €), Hapag Lloyd (23.000 €) ve CMA CGM (14.000 €) takip ediyor.

Her bir sefer için bireysel kârlar her zaman bu kadar yüksek olmasa da, yüzlerce gemisi olan taşıyıcılar için bu, her yıl milyonlarca ek ücret kârı anlamına geliyor.

Nakliye maliyetleri malların nihai maliyetleri üzerinde çok küçük bir etkiye sahip olduğundan, nakliye şirketleri ekstra maliyetler talep etmekten kurtulabiliyor.  

ETS maliyetleri, Husi militanlarının saldırılarının ardından Kızıldeniz ticaretinin sekteye uğramasına karşılık olarak alınan çok daha yüksek ek ücretlerle kıyaslandığında da sönük kalıyor.

T&E tarafından Fransız denizcilik şirketi CMA CGM'nin Asya'dan Avrupa'ya gittiği rotalar üzerinden analiz edilen bir örnekte, ETS maliyeti konteyner fiyatının %1'inden daha azını oluşturuyor. Öte yandan Kızıldeniz ek ücreti, toplam konteyner maliyetinin yaklaşık %18'ini oluşturuyor.

Jacob Armstrong, "Ölçek ekonomileri, denizcilik sektörünün oldukça büyük fiyat şoklarını absorbe edebileceği anlamına geliyor. Kızıldeniz'deki kesinti olabildiğince kötü ve küresel ticaret hala durma noktasına gelmedi. ETS bunun yanında çerez gibi kalır. En iddialı yeşil önlemler çoğu tüketim malına sadece sent eklerken, maliyet gemiciliğin karbonsuzlaştırılmasının önünde bir engel değildir" diye konuştu.