İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) 2024 yılı ilk meclis toplantısı, 11 Ocak Perşembe günü, Oda’nın Meclis Salonu’nda yapıldı.
Liza Denizcilik’e ait Liza E gemisine, 8 Temmuz’da LİMAŞ - Yalova Limanı’nda gemideki streyene monomer maddesinin denize dökülmesinin ardından Çevre Ajansı tarafından kesilen 156 milyon liralık (5.2 milyon dolar) ceza Oda Meclisi’nde konuşuldu.
7Deniz Dergisi İmtiyaz Sahibi İbrahim Kocamış, 5 Ocak tarihinde Çevre Ajansı’nın Liza Denizcilik’e verdiği yüksek para cezasını "Çevre Ajansı’nın liyakatsizliği sektörün dinamikleriyle oynamakta" başlıklı yazısında gündeme getirmişti.
Çevre kirliliği gerekçesiyle şu ana kadar verilmiş en büyük para cezasıyla karşı karşıya kalan Liza E gemisiyle ilgili süreci 27 No’lu Tanker Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Şinasi Onur, İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın 2024 yılı ilk meclis toplantısında gündeme getirdi.
Onur, yaşanan kaza sonrasında deniz kirliliği oluşmadığının bilirkişi raporlarıyla ortaya konmasına rağmen Çevre Ajansı’nın kanunda gerekli indirimleri de uygulamadığını belirterek, armatörün 4 milyon doları ödediğini ve dava açtığını söyledi.
“Olmayan kirliliğe 5.2 milyon dolar ceza yedik”
Şinasi Onur’un Oda Meclisi'nde yaptığı konuşma şöyle:
“İbrahim Kocamış’ın Çevre Ajansı ile ile ilgili yazdığı bir yazı var. O yazının kaynağı benim işletmemdeki geminin yaptığı kaza. Ben adına kirlilik demiyorum. Taşan ürünün denizi kirletmediği IMO tarafından da söyleniyor.
Gemimiz 2 bin 195 groston fuel krom tanklı stryene monomer taşıyor. Taşıması tehlikeli bir ürün. Bir hata sonucu, bir vanayı kapatmamaları sonucu ürün tanktan taşıyor güverteden bir kısım denize akıyor. 700 800 litre miktar bu. Ürünün yoğunluğu sudan çok düşük, dibe batması mümkün değil. Yüzeyde kalıyor. Bariyer çektiğinizde toplayabiliyorsunuz. IMO kurallarına göre denize basılmasına müsaade ediliyor. Denizi kirletmesi gibi bir durum yok.
8 Temmuz 2023’de akşam 22.30’da taşma meydana geliyor. Mare firması temizlik için gelip müdahale yapıyor. Temizlik sabaha karşı saat 03.40’ta sona eriyor. Ertesi sabah başımıza gelecekleri bildiğimizden bilirkişi talebimiz oldu. İncelemeleri yapıyorlar, numuneleri alıyorlar, denize bakıyorlar. Raporda önlemlerin alındığı, kirliliğin toplandığı belirtiliyor. ‘Kısa, orta ve uzun vadede çevre kirliliğine sebep olmadığı tespit edilmiştir’ deniyor.
İstanbul Üniversitesi Çevre Mühendisliğine başvurduk. Kaza sonrasında geçen sürede hem maddeden kaynaklı hem de deniz ekosistemine zararı olmadığı tespit edildi. 20 sayfa rapor hazırlandı. Çevre Ajansı’na bunu da sunduk. Sonuçta 156 milyon TL’lik ceza yedik. Türkiye’nin en büyük çevre kirlilik cezası. Olmayan kirliliğe 5.2 milyon dolar ceza yedik. Cuma günü yüzde 25 indirimle armatör ödedi cezayı hemen mahkemeye başvurdu.
Yatımla ya da 100 bin grostonluk bir gemiyle aynı malı getirip Limaş’ta aynı yere bırakayım birimiz 13 bin 500 dolar ödeyeceğiz birimiz de 17 milyon dolar ödeyeceğiz. Grostona göre ceza verilmesi saçmalık. Bunun değişmesi lazım. Türk P&I cezayı ödemekten imtina etti. Armatörümüz 4 milyon doları yatırdı ve mahkemeye başvurdu. Kanun ‘armatör temizliği kendi yaparsa cezada 1/3 oranında indirim yapılır’ diyor. Çevre Ajansı indirim yapmadı. Çevre Ajansı ‘yaptım olduculuk’ oynuyor.
“Cezayı kesenler görevden alınmış”
8 Temmuz’da 19 Aralık’a kadar bize ceza yazamadılar. Bütün dayanaklarını çürüttüm. Cezayı kesen 2 arkadaşın görevden alındığını duydum. Ortalık ateşe döndü.
Türk P&I Başkanı Ufuk Teker Marmara içindeki kirlilikten mustarip oldukları, şubat ayının P&I yenilenme zamanı olduğunu ve bunu çok sıkıntılı bir dönem olacağını; Marmara’da çalışan tankerlere kirlilik için coverage vermeyeceğini, tankerleri almayacağını söyledi. Eğer böyle bir şey yaparsa bunkercılar da etkilenecek. Tankerler P&I covarega yoksa nasıl gelecekler? Bu ticareti etkileyecek bir durum.”
7DENİZ