Marmara Denizi’nde Deniz Çayırı Dağılım Alanlarının Belirlenmesi (MAR-ÇAYIR) Projesi kapsamında Marmara Denizi ekosistemini restore etmek amacıyla deniz çayırı ekimi (transplantasyonu) yapılıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan protokol ile yürütülen MAR-ÇAYIR Projesi, Nisan ayında başladı. Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa SARI koordinasyonunda yürütülen MAR-ÇAYIR Projesi kapsamında adalar dahil olmak üzere bütün Marmara Denizi kıyı şeridi taranarak deniz çayırı türleri tespit ediliyor, yoğunlukları belirleniyor ve sağlıklı olup olmadıkları inceleniyor.
Deniz ekosistemi açısından hayati önemde olan deniz çayırları, deniz canlıları için üreme, beslenme, barınma, saklanma ve yaşam alanı oluşturuyor. Tropik ormanlardan 35 kat daha fazla karbon tutma kapasitesine sahip deniz çayırları, iklim değişimine karşı insanlığın en büyük müttefiki. Kökleriyle deniz tabanına tutunan çayır, yapraklarıyla fotosentez yaparak kendi besinini üretiyor. 1 m² deniz çayırı alanı günlük ortalama 10 litre oksijen üretiyor. Ayrık otu benzeri rizomlu kökleriyle kıyısal alanda erozyonu önlüyor. Türüne göre değişmekle birlikte 1 metreye yaklaşan yapraklarıyla suda bulunan askıda katı maddeyi tutarak suyu berraklaştırıyor.
Kirlilik, kıyı dolguları, yanlış avcılık faaliyetleri, tekne demirleme ve turizm aktivitelerine ek olarak deniz çayırlarına ilişkin bilincin yetersiz olması yüzünden denize sayısız katkısına rağmen deniz çayırları bütün dünyada her yıl yaklaşık %7 oranında daralıyor.
Uzun yıllardır devam eden kirlilik, iklim değişimi ve deniz şartlarındaki durağanlığın tetiklemesiyle 2021 yılında yaşanan müsilaj felaketi Marmara Denizi ekosistemindeki bozulmayı had safhaya çıkardı. Müsilaj sonrasında balık tür çeşitliliği azaldı, 50 m altında çözünmüş oksijen kritik düzey olan 2 mg/l‘nin altına düştü. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda tüm tarafların katılımıyla hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı, bir taraftan müsilajın nedenlerini ortadan kaldırmayı diğer taraftan bozulan deniz ekosistemini iyileştirmeyi esas alıyor. Bu kapsamda deniz ekosistemini restore edip iyileşmesine katkı sağlamak, azalan çözünmüş oksijen miktarının artışını desteklemek üzere Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa SARI yürütücülüğünde Marmara Denizi’nde Deniz Çayırı Dağılım Alanlarının Belirlenmesi (MAR-ÇAYIR) Projesi başlatıldı. Diğer taraftan Akdeniz’in endemik en büyük iki kabuklusu olan ancak son yıllarda hastalık bulaşması sonucu bütün Akdeniz’de kitlesel ölüme maruz kalan pina (Pinna nobilis) dağılım alanlarının belirlenerek koruma ve izleme çalışmalarının başlatılmasını amaçlayan MAR-PİNA Projesi de eş zamanlı olarak yürütülüyor.
Marmara Denizi’nde kıyının sıfır noktasından başlayarak ortalama 4,5 m civarındaki derinliklerde son bulan deniz çayırı dağılımı oldukça geniş bir alanı kaplamaktadır. Cymodocea nodosa, Zoestera marine, Zoestera nolteii ve Posidonia oceanica olmak üzere denizlerimizde doğal olarak dağılım gösteren dört tür deniz çayırının hepsinin bulunduğu Marmara Denizi’nde en az P. oceanica, en çok C. nodosa türü bulunmaktadır.
Deniz çayırının çeşitli nedenlerle zarar gördüğü veya daha önceden deniz çayırı bulunmayan alanlarda birçok yöntem kullanılarak deniz çayırı ekimi yapılabilmektedir. MAR-ÇAYIR Projesi kapsamında, Bandırma Edincik Altı’nda bulunan Denizcilik Fakültesi Eğitim ve Uygulama Yerleşkesi kıyısal alanında toplam 50 m² alanda sedimentli ekim yöntemiyle Marmara Denizi’nin hakim türü C. nodosa ekimi yapılacaktır. Sağlıklı deniz çayırı alanlarından toplanan çayırlar, bilimsel kriterlere göre seçilen alana yerleştirilecektir.