Nisan ayının ilk haftasında seçim yapacak olan TOBB’a bağlı odalardan biri de, ilimizde ilk defa kurulan İstanbul Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şubesi. 6 yıldır İl Temsilcisi olan başkan adayı Avukat Vedat Doğusel’le yoğun ısrarlarımız sonucunda ancak görüşebildik. Gazetemizde ağırladığımız Doğusel’i yakından tanıdık, geçmişini ve hayallerini öğrenme fırsatı yakaladık. İşte 36 yaşında kıpır kıpır bir başkan adayının kongre süreci, denizcilik ve Kocaeli hakkındaki genel görüşleri; 1971’DEN BU YANA “1981 İzmit doğumluyum. En önemli özelliğim o. Doğma büyüme buralıyım. Biz 3 kuşaktır denizciyiz. Benim ailemde en büyük dedem, İstanbul Haliç’te Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulmuş tersane bölgesinde umumi ince marangoz ustabaşısıymış. Haliç’in tersanelerden arındırılması sürecinde biz 1971’de Marmara Tersanesini kurmak üzere Yarımca’ya geliyoruz. O dönemde bir tek Dilovası’nda Sedef Tersanesi var. Bizim hikayemiz böyle başlıyor. O gün geldiğimiz yerle bugün bulunduğumuz yer halen aynı. Dedemin doğduğu yer hariç, yaşadığı ve vefat ettiği yer burasıdır. Aslen Kasımpaşalı denizci bir sülaleden geliyoruz. Yaklaşık 50 yıldır Kocaeliliyiz, İzmitliyiz. DENİZDE, 4 AYRI SEKTÖRDE Annemler 9, babamlar 6 kardeş. Bizim ailemizin bütün bireyleri deniz işi ile uğraşıyor. Halen 4 ayrı sektörde varız. Mesela Doğusel Deniz Mobilya isimli firmamız gemi inşaat sektöründe İtalyanlara yapılan Türkiye’deki en büyük yolcu feribotunun mimarlık dahil her şeyini yaptı. Montaj yerimiz Yalova. İmalat yeri hem Tuzla hem Yarımca. Kanada’ya LNG gemileri yapıyoruz. Gemi mobilyası sektöründe Türkiye’deki ilk üç firmadan biriyiz. Bizim bütün işimiz yurtdışı. Yerli müşterimiz yok. Ürünlerimizin hepsi yurtdışına ihraç ediliyor. Aynı zamanda Huzur Yat Sanayi var. Orada da 0 noktasından 45 metreye kadar ahşap gövdeli özellikli yat imalatı yapıyoruz. Bizim ana işlemimiz bunlar.  Deniz mobilya, gemi mobilya, dizayn, yat tersanesi firmalarımız var. Gemileri komple dizayn ediyoruz, tekne yapıyoruz. Bizim Körfez’de olmamızın sebebi ailemizin burada olması. Yoksa bizim işimizin ağırlığı Tuzla ve Yalova’da. DENİZ HUKUKÇUSUYUM Ben okula başladım, babam rahmetli oldu. Okulu bitirdim, dedem rahmetli oldu. Staj bitti, amcam rahatsızlandı. 23 yaşında işler otomatikman bana kaldı. Ben şu anda avukatım. Arabulucuyum. Prof. Dr. Fehmi Ülgener ve Prof. Dr. Sezer Ilgın’ın yanında yetişmiş bir deniz hukukçusuyum. Yarımca’daki Doğusel Hukuk Bürosu adlı ofisimizde, Türkiye’de olmayan bir sistem var. 24 kişiye göre dizayn edilmiş, yurt dışı partnerlerimize göre tasarlanmış bir akıllı binada çalışıyoruz. 8 Avukat arkadaşımız. 4 tane hocamız var ve her biri kendi alanında uzman. Birisi fikri-sinai’ye bakıyor. Birisi deniz hukukuna bakıyor. Birisi boşanmaya bakıyor. Birisi cezaya bakıyor. Biz güçlü bir danışmanlık firmasıyız. 60.YILIMIZ Denizcilik sadece kaptanlık demek değildir. Denizcilik çok büyük bir kavram ve Dünyadır. Doğusel Hukuk Bürosunda 12, Huzur Yat’ta 40, Doğusel Deniz Mobilya’da 60.yılımızı kutluyoruz. Biz kökleri çok sağlam bir firmayız. CENNET GİBİ BİR YER Bizim İstanbul’da bir odamız var. Bunun Kocaeli’de de bir şubesini açmamız gerekiyor. Çünkü Kocaeli benim için çok önemli. Kocaeli benim yaşadığım, 5 sene sonra yazlığımı alıp, denizine girebileceğim, dedemin mezarının bulunduğu, bizlerin de burada olacağı güzel ve önemli bir kent. İstanbul yoğun bir şehir. Ama Kocaeli cennet gibi bir yer. Aslında küçük bir Türkiye. Karadenize, Marmara’ya, Sapanca’ya kıyısı var. Bunlar çok önemli avantajlar. DÜNYA TARAFINDAN TANINMALI Türkiye’de iki tane Deniz Ticaret odası var. İstanbul Deniz Ticaret Odası ve Mersin Deniz Ticaret Odası. Bunların 8 şubesi ve 16 temsilciliği var. Kocaeli bir temsilcilikti, şube olması gerekiyordu. Biz bunu çeşitli platformlarda dile getiriyorduk. Nihayet şube oluyor. Gerekiyor çünkü Kocaeli denizci bir kent. Kocaeli’nin denizcilikte iyi bir yere gelebilmesi için, merkez oda ile entegre çalışıp, tüm Türkiye’yi kapsaması, Dünya deniz ticareti ile ilgili örgütlerin içinde yer alması gerekiyor. Bunla ilgili konsolosluk çalışmalarımız var. Biliyorsunuz bir süre önce Panama İstanbul Başkonsolosunu getirdik biz bu kente. Bu kentin Dünya tarafından tanınması lazım. C KISMINDAYIZ Denizciliğin gelişebilmesi için kara ticaretinin de çok gelişmesi lazım. Sizin Dünyayı kucaklaşmadığınız bir yerde gelişmeniz de imkansız. Halbuki imkan var, potansiyel var, müthiş bir şehir Kocaeli. Ama Kocaeli’nin Dünyadaki bilinirliği az. A, B ve C olarak üç bölüme ayrılan limanlarda biz C kısmındayız. Çünkü tonajımız tutmadığı için ve 16. sırada olduğumuz için. Biz bunların hepsini yükseltebilmek için uğraşıyoruz. MÜKEMMEL BİR ŞEY Şube açılırsa, Kocaeli’nin kendi meclisi olacak. Kendi sorunlarını çok daha rahat ve güçlü bir şekilde aktarabilecek. Kimliği olacak. Bu Kocaeli için mükemmel bir şey. Böyle bir odanın kente ve üyelere çok faydası dokunur. Kocaeli denizcilikte var olacak, çok daha güçlü bir şekilde var olacak. TEK TEK GEZİYORUM Ben şu an tüm üyeleri tek tek geziyorum. Yaptıkları işleri soruyor, kafamda kodlayıp bir şablon çıkarıyorum. Sonra bunun eylem planını meclisimiz ile birlikte yapacağız. 12 ilçede neleri geliştirebiliriz. Mesela balıkçılık ve deniz taşımacılığı daha aktif nerede yapılabilir? Marinacılık için neresi uygun?  Bunları uzman kişilerle raporlayıp uygulamalarını öğrenip, kent sosyal yaşamının ve kamunun içinde yaşayan insanlara bunun doğrusu bu dur deyip, kentin denizcilikte büyümesine çalışacağız. 350 ÜYEMİZ VAR Körfez’e aylık 1.200 gemi girişi var. 34 limanı var. Bu rakamlardan dolayı Kocaeli için yapılmış en iyi şey Deniz Ticaret Odası şubesini açmak. Bunu normal bir şube gibi düşünmeyin! Zira İstanbul Ticaret Odasının Türkiye’de 13 bin üyesi var. Kocaeli’de ise yaklaşık 350 tane. Ama bu 350 üyenin arasında TÜPRAŞ var, Gübretaş var, İGSAŞ var, Dubaiport var, Güven Kepçe, Evyap var… Sayıca az ama çok büyük firmalar bunlar. SU ALTI SPORLARI Kocaeli muazzam bir yer. En yoğun deniz trafiğinin olduğu alanlardan bir tanesi. Kocaeli’nin Karadeniz’e, Marmara’ya ve Sapanca Gölüne kıyısı var. Böyle bir konjonktür hiçbir yerde yok. Mesela Sapanca’da sualtı sporları yapılıyor. Bizim 47 no’lu komitemiz sırf su sporları ile ilgilenir. Kocaeli’de ayrıca gemi inşa var, limanlar var, acenteler var. Hepsinin faaliyetleri olan müthiş bir yer burası. DALGIÇ DA, JET SKİ KİRALAYAN DA Siz Ahmet de olsanız, anonim şirket de olsanız, Borusan Holding de olsanız, deniz ticareti yapıyorsanız odamıza üyesiniz. Sanayi dalgıcı da olsanız yine üyesiniz. Jet ski kiralayan bir firma da olsanız üyesiniz. Deniz ile ilgili olan her şey, odamızı kapsıyor, bu yüzden Deniz Ticaret Odası zengin bir oda. EN İYİ ŞEKİLDE YAP! Benim bir hocam dedi ki: Vedat hayatta hangi işi yapıyorsan yap, onu en iyi şekilde yap. Tuvaleti temizliyorsan en iyi şekilde temizleyeceksin. Öğrenci isen, öğrenciliğini en iyi şekilde yapacaksın. Ben olaya böyle bakıyorum ve bu işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Zaten bu işin temsilcilik kısmı da bendeydi. Kurucu şube başkanıyım. Ben bunu niye yapıyorum? Hem denizi hem de Kocaeli’yi çok seviyorum. Benim işlerim arasında bu işler bana zorluk vermiyor. Çünkü benim çok kalabalık bir ekibim var. Ailemin öngördüğü şekilde bu iş bana nasip oldu ve ben bu işi yapıyorum. Yaklaşık 6 yıldır Kocaeli temsilcisiyim. POLEMİKLERLE ANILMASIN “Gitsin baroya aday olsun” beyanatlarını verenler benim büyüğüm. Hepsini çok seviyorum. Bu kent için doğru şeyler yapan, elini taşın altına koyan herkesin yanındayım, destekçisiyim. Ama ben koskoca denizcilik camiasının bu tür polemiklerle anılmasını istemem. Biz bu kentin kaderinde olacağız ve her gün yüz yüze bakacağız. Bu yüzden icraat ve işlerin konuşulmasını isterim. Çünkü yarını düşünenler bugün çalışanlardır. DENİZ ALTI YAPILIYORMUŞ Üyeleri gezerken fark ettim. Adama bir bakıyorum denizaltı yapıyor. Ama bu kentte kimse denizaltı yapıldığını bilmiyor. Öyle özel projeler ki bunlar! Bu iş o kadar engin bir deniz ki! Geçen gün Donanma Komutanlığı’nda denizaltı için ilk kaynağı attık Başbakanımız ile birlikte. Çok hoştu, çok önemliydi. Tekrar söylüyorum, yarınını düşüneneler bugün için çalışanlardır. Ve benim en iyi bildiğim iş deniz. Bu yüzden bu işi götürebileceğim en son yere kadar götürmek zorundayım. Bizim bunları yapabilmemiz için, kent ile entegre olup, dünyayı kucaklamamız lazım. Zaten bugüne kadar olanlar yapacaklarımızın taahhüdü.  BİR SÜRÜ HAYALİM VAR Yüzme bilmeyenin denizi sevmesini beklemeyin. Bir etrafınıza sorun bakalım, kim yüzme biliyor? Herkes yüzme bildiğini iddia eder ama kıyıdan 5 metre açılamaz. Denizci korkmaz. Denizci engindir. Denizci hayal kurar. Sizin kente dair bir hayaliniz yoksa ne yapabilirsiniz? Ben 36 yaşındayım ve bir sürü hayalim var. Bunların hepsi nasip olursa gerçekleşecek. Dün ‘şube açacağız’ dediğimde herkes gülüyordu. Bugün şubeyi konuşuyoruz. Biz buraya yurt dışından direk ziyaretçi kabul ediyoruz. “YANLIŞ YERDE DOĞDUM” 1 ay önce Panama Başkonsolosunu getirdik. Çünkü biz Kocaeli’de gemi sicili oluşturmanın alt yapısını oluşturuyoruz. Bunların hepsi planlı, programlı işler. Panama Başkonsolosuna bütün bölgeyi gezdirdik. Malta’dan gelen misafirimiz burayı görünce ne dedi biliyor musunuz? Adam Maşukiye’de bulunan dereyi gördü, “Yanlış yerde doğdum” diyor. “Allah Allah” dedim, burası bizim Maşukiye’nin deresi. Sonra biz Malta’ya gittik. İşte o zaman adamın ne demek istediğini anladım! Çünkü Malta’da hiçbir şey yok. Biz çok zenginiz. Ama bu zenginliğimizin farkında değiliz, birbirimize saygı duymuyoruz. DENİZİ SEVEN HERKES 48 komitesi olan bir meslekte biz bugün maalesef neyi tartışıyoruz? Denizi seven herkes denizcidir, bu kadar basit. Bunun ötesi yok. Biz iş adamıyız. Biz bu ülkeye döviz getireceğiz, biz bu kenti ilerleteceğiz. Bu kentin ekonomisi arttıkça biz güçleneceğiz. Siz yut dışına gebe kaldığınız ve denizi kullanmadığınız sürece üç tarafı denizlerle çevrili olan, atmaya başlayınca 8 bin 333 km dediğin, yarım ada olan bir yerde, bu kadar az potansiyeli kullanıyorsan, “Biz niye bu durumdayız?” diye sormak lazım. ATATÜRK’ÜN MESAJI Mustafa Kemal Atatürk 1925 yılında yapılan ilk İzmit İktisat Kongresi’nde “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde tersaneleri ile yapılarıyla, kültürüyle bir deniz oluşturmadığınız sürece muasır medeniyetlerle savaşamazsınız. Çünkü denizi milli bir ülkü olarak düşünmeli ve en kısa sürede yerine getirmelisiniz” diyor. Bu dönem daha Atatürk’ün yaşadığı zaman. Sene 2018 ve biz hala neyi tartışıyoruz? 5 YAŞINDA TERSANEDEYDİM Ben 5 yaşından itibaren tersanedeydim.  30 senedir bugünün hayalini kuruyordum. Her gün “Daha ne yapabilirim?” diye düşünüyordum. Bugün geldiğim nokta burası. Bizim üretmemiz lazım. Üretmezsek tükeniriz. Ana konu bu. Bizim yurt dışı için üretip, Doları dövizi buraya getirmemiz lazım. Bunun başka çıkış yolu yok. Ben bunu yapabilirim ve ben denizi çok seviyorum.” Kaynak: En Kocaeli