Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 31 Ekim tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Tebliğe göre, yük taşıma amaçlı olmayan, gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan, ilgili mevzuata göre özel tekne ve özel yat kapsamında ve gövde boyu 24 metreye kadar olan deniz araçları ve deniz motosikletleri, paraşüt çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler, şişme bot gibi çeşitli deniz araçları istisna kapsamı dışında tutuldu.

Maliye lüks yat ve tekne satışlarını takibe aldı Maliye lüks yat ve tekne satışlarını takibe aldı

Demircan Hukuk’tan Sena Demircan yeni düzenlemeyi değerlendirdi. Demircan, “Bu tebliğ ile ülkemizin deniz ve hava ticaret filosunun geliştirilmesi, yerli inşanın desteklenmesi, sektördeki ilgililerin bu doğrultuda teşvik edilmesi ve ülkemizin dış rekabetle gücünü artırılması amacıyla KDV düzenlemelerine dair kapsamlı bir güncelleme sunulmaktadır” dedi.

Sena Demircan’ın konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:  

26.04.2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 3065 sayılı Kanunun uygulanmasına dair açıklamalar içeren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği altında düzenlenen KDV istisnaları ve bu istisnaların uygulama kapsamına dair bazı değişiklikler yapılmış olup bu doğrultuda 31 Ekim 2024 tarihli 32708 sayılı Resmi Gazete’ de “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” yayımlanmıştır.  İlgili Tebliğ’in 7,10,11 ve 16.maddeleri hariç olmak üzere diğer tüm maddeleri yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

31 Ekim 2024 tarihli Tebliğ ile birlikte uygulamada yaşanan karışıklıkların önüne geçebilmek adına nihai olarak istisna kapsamına dahil edilen ve kapsam dışı bırakılan deniz araçları tek tek sayılmakla birlikte ilgili mevzuata göre 24 metre altı - 24 metre üstü şeklinde istisna kapsamındaki deniz araçları metraj yönünden değerlendirilmiş ve detaylı örneklere yer verilmiştir.

Bu vesileyle belirtmek isteriz ki, yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli deniz taşıma araçları olarak kabul edilen tanker gemileri, kuru dökme yük gemileri, konteyner gemileri, Ro-Ro gemileri, kruvaziyer tipi yolcu gemileri, feribot, deniz otobüsü, balıkçı gemileri gibi araçlar ile bunların ana motorların teslimleri KDV’ den istisna kapsamında değerlendirilmiştir. Bununla birlikte yüzer tesis ve araçlar, inşa halinde gemi olarak tanımlanan tekne kabuğu teslimleri de KDV’ den istisna kapsamındadır.

Ancak bir üst paragrafta sayılan yük/yolcu taşıma amaçlı deniz araçlarından olmayan, gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan, ilgili mevzuata göre özel tekne/ özel yat kapsamında olup gövde boyu 24 metreye kadar olan deniz araçları istisnadan yararlanamamaktadır. Eğer ki bu tür deniz araçlarının gövde boyu 24 metreyi aşıyorsa ve bu araçlar, kiralanmak veya çeşitli şekillerde işletilmek üzere bu tür faaliyetlerde bulunan kişiler tarafından iktisap/temin edilecekse bu aşamada istisnadan yararlanılabilecektir.

Diğer bir deyişle, ilgili mevzuat çerçevesinde doğrudan istisna kapsamında sayılan deniz aracı türlerinden olmayıp bir de boyu 24 metre altında olan veya her halükarda özel kullanıma yönelik olan deniz aracı, hiçbir şekilde KDV istisnası kapsamında değildir. Şayet istisna kapsamındaki deniz araçlarından olmayıp boyu 24 metre üzeri olan teknelerde de eğer ilgili tekne özel kullanıma yönelik olarak temin ediliyor ise yine KDV istisnasından muafiyet söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla, bahsi geçen deniz araçlarının bu istisnadan yararlanılabilmesi için, hem tekne boyunun 24 metre üzerinde olması hem de “özel kullanıma yönelik” bir iktisap/teminin söz konusu olmaması gerekmektedir. Ez cümle, muafiyetten yararlandırılmak istenen teknede yasada belirtilen her iki şartın birden sağlanıyor olması gerekecektir.

Bunun aksine, deniz motosikletleri, paraşüt çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler, şişme bot,yüzer tesis niteliğinde olmayan balık çiftlikleri, su ürünleri üretme tesisleri ve benzerleri, tarak gemisi, yangın söndürme gemisi, kılavuz botu, palamar botu, petrol toplama gemisi gibi deniz hizmet araçları ise metrajından ve kullanım şeklinden bağımsız olarak hiçbir şekilde istisna kapsamında değerlendirilmemektedir.

31 Ekim 2024 tarihli Tebliğ’ de bir diğer önemli konu ise “Faaliyetleri Deniz Taşıma Araçları ile Yüzer Tesis ve Araçların İmal ve İnşası Olanlar İçin Bu Araçların İmal ve İnşası ile İlgili Yapılan Teslim ve Hizmetlere Yönelik İstisna” başlıklı 1.3.3. maddesi ile Üreticililer/ Tersaneler lehine getirilen KDV istisnası düzenlemesidir.

Öncelikle, daha evvel istisnanın uygulama alanı “deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçlar” olarak belirtilmekte iken değişiklik sonrası bu tanım daha dar bir ifade ile “yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli deniz taşıma araçları” olarak revize edilmiştir. Bu vesileyle istisnanın uygulama kapsamı daraltılmıştır. İlaveten, yük taşıma amaçlı olmayan, gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan, ilgili mevzuata göre özel tekne ve özel yat kapsamında ve gövde boyu 24 metreye kadar olan deniz araçları da imal ve inşası ile ilgili mal ve hizmet alımlarında istisna kapsamı dışında tutulmuştur.

Bunun aksine, bir üst paragrafta anılan ve KDV muafiyeti kapsamında yer almayan bu araçlardan gövde boyu 24 metreyi aşanların imal ve inşasına ilişkin mal ve hizmet alımlarında ise muafiyetin uygulanabileceği belirtilmiştir.  Ancak bu kez bir önceki başlıkta anlatılan metraj ayrımından farklı olarak, bahsi geçen 24 metre üzeri deniz araçlarının temin ya da iktisap amacının bir önemi olmadığı, bir başka ifade ile üreticinin ilgili mal ve hizmet alımında KDV istisnasından yararlanabilmesinde üretilmekte olan teknenin ticari veya özel kullanıma yönelik olmasının göz önünde bulundurulmayacağı ve her halükarda istisnadan yararlanabileceği ifade edilmiştir.

İlgili tersane tarafından istisna kapsamında imal ve inşa edilen bu tür deniz araçlarının alıcılara satış ve tesliminde ise, alıcının faaliyetinin bu araçların kiralanması ve çeşitli şekillerde işletilmesi olması şartının sağlanması halinde KDV istisnası uygulanması mümkündür ancak alıcı, özel kullanım amacıyla iktisap etmekte ise bu kez istisna gündeme gelmeyecek olup KDV uygulanacaktır. 

Ancak yasada açıkça belirtildiği üzere deniz araçlarının tesliminde uygulanan KDV ile imal ve inşası ile ilgili mal ve hizmet alımlarında uygulanan KDV ve dolayısıyla bunlara dair muafiyetler birbirinden bağımsız olduğundan, deniz araçlarının satış ve tesliminin açıklanan sebeplerle vergiye tabi olması, imal ve inşa ile ilgili mal ve hizmet alımlarının da vergiye tabi olmasını gerektirmeyecektir.

Kısacası bu tebliğ ile ülkemizin deniz ve hava ticaret filosunun geliştirilmesi, yerli inşanın desteklenmesi, sektördeki ilgililerin bu doğrultuda teşvik edilmesi ve ülkemizin dış rekabetle gücünü artırılması amacıyla KDV düzenlemelerine dair kapsamlı bir güncelleme sunulmaktadır. Bu vesileyle, deniz ticareti ve taşımacılık sektöründe yatırım yapan mükelleflerin vergi yükü bir nebze hafifletilerek bu alandaki hizmetlerin geliştirilmesi ve çoğaltılması teşvik edilmektedir.

7DENİZ