Çin’in tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırmayı hedefleyen ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013’te açıklanan Kuşak ve Yol Girişimi’ne yönelik altyapı yatırımları hızla devam ederken, söz konusu girişimin kapsamı da genişliyor. Çinli firmaların uluslararası deniz ticareti açısından önem taşıyan limanlardaki yatırımları yoğunlaşırken, uzmanlar denizlerde oluşturulan güzergahın küresel ticareti kolaylaştıracağını belirtiyor. Yaklaşık 70 ülke ve toplam 21 trilyon dolarlık ekonomileri kapsayan girişim, sınırlarını denizlere de taşıyor. Denizyolları ve karadaki altyapı ağlarıyla Çin’in Asya, Afrika ve Avrupa ile bağlarının genişlemesi hedeflenirken Çinli şirketler, son dönemde denizaşırı ülkelerde yoğunlaşan liman alımlarıyla öne çıkıyor. Son olarak Çin’in önde gelen gemicilik ve lojistik şirketlerinden COSCO, Belçika’nın ikinci en büyük limanı olan Zeebrugge’a yaptığı 35 milyon avroluk yatırımla gündeme geldi. Denizcilik danışmanlık şirketi Drewry’den derlenen bilgilere göre, Çinli liman operatörü şirketlerin kapasite gelişimi 2007-2016 döneminde hızlı bir gelişim kaydetti. COSCO, China Shipping, SIPG ve China Merchants gibi Çin’in gemicilik ve lojistik alanlarında önde gelen şirketlerinin 2007’de 33,7 milyon eşdeğeri TEU (20 feetlik konteyner) olan konteyner elleçleme kapasitesi, 2016’da 82,6 milyon eşdeğeri TEU’a yükseldi. Deniz ticaret modellerinin coğrafyası değişiyor Clingendael Hollanda Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Çin Uzmanı Frans-Paul van der Putten, yaptığı açıklamada, Deniz İpek Yolu’nun küresel deniz ticaretindeki Çinli şirket ve finansal kuruluşların rolünü artırırken dünya deniz ticareti bağını geliştirmeyi amaçlayan bir politika olduğunu söyledi. Çin’in deniz yollarına yönelik yatırımlarının Kuşak ve Yol Girişimi’nden önce başladığını belirten Putten, Çin’in dahil olduğu liman inşaat veya modernizasyon projelerinin doğrudan yatırımlar yerine kredilerle finanse edildiğini ifade etti. Putten, Deniz İpek Yolu’nun küresel ticarete etkisine değinerek, “Deniz İpek Yolu, deniz ticaret modellerinin coğrafyasını değiştiriyor ve gelişmekte olan birçok ülkenin küresel ticaret sistemine entegrasyonunu artırabilir. Bu yol, küresel ticaret hacmini artıracaktır.” dedi. Çinli firmalarının Türkiye’deki yatırımlarına da işaret eden Putten, şöyle devam etti: “COSCO liderliğindeki bir Çin konsorsiyumu, Kumport Limanı çoğunluk hissesine sahip. Bu katılım, şirketin Doğu Akdeniz’deki varlığının ana odağı olan Pire’deki faaliyetlerinin destekçisi görünmekte. Daha uzun vadede, Türkiye’nin coğrafi konumu çok büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu, Çin ve AB arasındaki güney demiryolu koridorunda kilit bir unsur. Türk limanları, bu demiryolunu Akdeniz ve Karadeniz denizyollarını bağlayarak güçlendirebilir. Hindistan ve Körfez bölgesini Türkiye üzerinden AB’ye bağlayan başka olası demiryolu koridorları da olabilir. Ancak bu uluslararası demiryolu koridorları geliştirilmeye devam ediyor ve şu anda Türkiye ile AB arasındaki siyasi gerilimler bu süreci engelliyor.” Son 5 yılda yatırımlar hız kazandı İngiltere merkezli denizcilik araştırma ve danışmanlık şirketi Drewry Kıdemli Analisti Neil Davidson de Çinli şirketlerin Kuşak ve Yol Girişimi’ni desteklemek için jeopolitik bir motivasyonu olduğunu, aynı zamanda bu girişimin şirketler için finansal bir anlamı bulunduğunu söyledi. Davidson, Çin bankalarının Kuşak ve Yol Girişimi için sadece yüzde 2-3,5 faiz oranına sahip krediler sağladığını kaydederek, liman alımlarının, şirketler için kazanç sağlayıcı yatırımlar olduğunu ve coğrafi riskleri çeşitlendirdiğini bildirdi. Çin’in denizyollarına yönelik yatırımlarını yoğunlaştırmaya yaklaşık 10 yıl önce başladığını dile getiren Davidson, son 5 yılda bu yatırımların hız kazandığını ifade etti. Davidson, Çin’in, denizyoluna yaptığı yatırımların büyüklüğüne ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını ancak milyarlarca dolar olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Cosco, China Merchants ve SIPG gibi üç ana Çinli firmanın yaklaşık 40 denizaşırı limana yönelik ilgisi var. Deniz İpek Yolu’nun küresel ticareti ne ölçüde kolaylaştıracağı bilinmiyor ama elbette ticareti artıracaktır. Altyapı sağlayarak ticaretin kolaylaştırılmasına yardımcı olacaktır.” Çinli şirketlerin Hint ve Atlantik Okyanusu ile Akdeniz’in yanı sıra Latin Amerika ve Afrika’da da alımlar yaptığını kaydeden Davidson, “Türkiye de Deniz İpek Yolu’nun bir parçası ve asıl faydası, limanlara yapılmakta olan yatırımlarla Türkiye’nin Asya ve özellikle Çin ile ticaret yapmasını sağlamasıdır. Ancak Türk ve uluslararası liman operatörlerinin Türk limanlarındaki yatırımları Çinli oyuncuların yatırımlarından daha fazladır” dedi. ABD’yi bitirecek proje deniyor ABD, kendisine en büyük rakip olarak gördüğü Çin’in Yeni ipek yolu projesinden ilk günden itibaren rahatsızlık duyduğu biliniyor. Kimi çevreler tarafından Yeni İpek Yolu’na ABD’yi bitirecek proje deniyor. ABD’nin Çin’e karşı açtığı ekonomik savaşın bir nedeninin de bu proje olduğu belirtiliyor. 7DENİZ