25. Ulusal Denizci Öğrenciler Derneği (DÖDER) Zirvesi, iki binden fazla denizci öğrenci ve protokolün katılımıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Fuat Sezgin Kongre Salonu’nda 9 Aralık Cumartesi günü düzenlendi.

Zirvede geçmiş dönem başkanları ve Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Nafiz Arıca da yer aldı. 

Zirvenin açılışı, 25. Dönem Denizci Öğrenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Açelya Kara’nın konuşması ile başladı. Kara, on beş yıl aradan sonra Denizci Öğrenciler Derneği’nin üçüncü kadın başkanı olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Kara konuşmasında, erkek egemen bir sektörde kadınların rolüne ve önemine vurgu yaptı. Kara, Denizci Öğrenciler Derneği’nin bir dernekten daha öte ‘Dostlar Meclisi’ olduğunu ve samimiyet üzerine kurulu olduğunu kaydetti.

Açelya Kara’nın ardından 19. ve 20. dönem Denizci Öğrenciler Derneği Başkanlığı’nı yürüten Fuat Var konuştu. Var, dernekteki ilk zamanlarını “Nereden nereye” sözleriyle anlatarak ilerlemeye dikkat çekti. 

Prof. Nafiz Arıca da yaptığı konuşmada, kendisinin ilk zirvesi olduğunu söyledi. Prof. Arıca, gösterilen birlik ve beraberlikten gurur duyduğunu belirterek, “Deniz farklı bir şey ve hepimizi değiştiriyor. Denizcilik her sektörden daha farklı; bakış, vizyon oturuş… Ayrıcalıklı olduğunu biliniz ve birlik beraberliğinizi büyüterek ilerleyiniz” dedi.

18. Dönem Denizci Öğrenciler Derneği Başkanı Can Serbest ise katılımcı sayısı sebebiyle artık bu etkinliğin bir zirveden çok kongreye dönüştüğünü kaydetti. Serbest, bir mirasa sahip çıktıklarını belirterek, tüm Denizci Öğrenciler Derneği Ailesi’ne de aynı hassasiyeti göstermeleri çağrısında bulundu.

16. Dönem Denizci Öğrenciler Derneği Başkanı Faruk Sarı, saygıyı ve heyecanı koruduklarını, tüm katılımcılardan da aynı hassasiyeti beklediklerini belirttikten sonra iyi dileklerini iletti.

17. Dönem Denizci Öğrenciler Derneği Başkanı Caner Bahadıroğlu, kendi başkanlık dönemindeki toplantı sayılarının çok üstünde katılımlar gördüğünü ve Dostlar Meclisi’nin giderek büyüdüğünü söyledi, bu büyümeyi “Başkanlarımız emanetimizi iyi yerlere taşıdılar” sözleriyle ifade etti.

6. Dönem Denizci Öğrenciler Derneği Başkanı Salih Bostancı ise iki bin kişiye ulaşmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek “Bu bir bayrak yarışı. Denizciliğin milli takımı burada. Bizler bir gün bu ülkeyi yöneteceğiz ve nasıl yöneteceğimizi de göstereceğiz. Denize hakim olan, cihana hakim olur” dedi.

Türkiye Denizci Öğrenciler Birliği Kurucu Başkanı Hakan Karaca da denizciliğin dünyasını şekillendirecek olan gençlerle olmanın heyecan verici olduğunu belirterek Türkiye’nin denizcilik misyonunu geliştirmeye katkıda bulunmak için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. Sektörün geleceğini şekillendirecek olanın denizci öğrenciler olduğunu ve bu önemli mirası taşıyacak olan kilit aktörün ise kendilerinin olduğunu söyleyen Karaca, “Değişime yön verecek olan geleceğin liderleri olacaksınız. Bir çift mavi gözün izinden, Bandırma Vapuru’nun izinden Türk denizciliğini zirveye çıkaracak olsan sizlersiniz” dedi.

Denizci öğrenciler için 2 panel

Konuşmaların ardından “Türk Denizcilik Eğitiminin Pruvası” başlıklı panele geçildi.

Moderatörlüğünü Teoman Mustafa Akyol yaptığı panelde Kaptan Cihat Yavuz Güler ve Prof. Dr. Nafiz Arıca konuşmacı olarak yer aldı.

Nafiz Arıca, samimi bir ortamın oluşturulmasının önemine vurgu yaparak, bu atmosferin devam etmesini diledi. Özellikle Türkiye’de bulunan denizcilik eğitiminin, akademisyenlerin denizci olmayışı ve öğrencilerin staj olanaklarının zorluğu olduğunu belirtti.

Uluslararası Denizcilik Üniversiteler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olarak konuşan Nafiz Arıca, Türkiye'deki denizcilik eğitiminin hâlihazırda iyi bir seviyede olduğunu ifade ederek, daha da ileriye götürmek için denizci akademisyenlerin önemine değindi. Akademisyenlerin sürekli kendilerini güncel tutmaları gerektiğini vurgulayan Arıca, üniversitelerin sadece bir araç olduğunu ve bilgiye erişimde dünya çapında eğitim veren üniversitelerle aynı seviyede olunabileceğini belirtti.

Panelistlerden Kaptan Cihat Yavuz Güler, denizcilik eğitimine dair çarpıcı noktalara değindi. Güler, denizci akademisyenlerde eğitimin temelden olması gerektiğini ve bu alana yönelmek isteyen öğrencilerin gerekli mental ve fiziksel yeterliliklere sahip olmaları gerektiğini vurguladı. Güler ayrıca, akademisyenlerin bilgi güncellemesi için sahada pratik deneyim kazanmalarının önemine de dikkat çekti.

Moderatör Teoman Mustafa Akyol’un “Fazla denizcilik okulları ileriye mi geriye mi götürür?” sorusunu yanıtlayan Arıca, 2050'de doksan bin zabit ihtiyacı öngörüsüne atıfta bulunarak, ülkedeki denizcilik okullarının çoğalmasının aynı zamanda ülke için bir döviz kaynağı oluşturabileceğini dile getirdi.

"İnsanlar denizden sadece faydalanmamalı, onu korumaları da gerekir"

Zirve kapsamında “Denizden Gelen” isimli bir panel daha düzenlendi.

Panelde Araştırmacı Belgesel Yönetmeni Sibel Göloğlu konuştu. Göloğlu, Radyo Televizyon Yayıncılığı okuduğunu ve su altı belgesellerinde uzmanlaştığından bahsetti. Kariyeri TRT’de başlayan Göloğlu, ardından İz TV’de 2006’da yayına başlayan “Sudaki İzler” belgeselinin de yönetmenliğini yaptı.  

Göloğlu, belgesel serisi kapsamında yurt dışında dalışlar yaptığından ve canlılarla ilgili film hazırladığından bahsetti. Çanakkale Savaşının deniz cephesi ve atıkları hakkında araştırmalar yapan Göloğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk adımlarının Çanakkale Savaşıyla atıldığını ve eğer kazanılmasaydı tarihi sürecimizin böyle gelişmeyeceğinden söz etti. Çanakkale’de çok dalış yaptığını, savaşın deniz cephesini araştırdıklarını, savaş gemisi batıklarının 1. Dünya Savaşı’ndan kalan dünyadaki en iyi su üssü ve su altı parkının Çanakkale’de olduğunu dile getiren Göloğlu, “Derinlerden Yansımalar” isimli kitabı ve belgeselini anlattı.

Panelde, 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşının mirası olan batıkları inceleyen ‘MV Beluga’ gemisinin Çanakkale sularını keşfe çıkmasını anlatan kısa film de konuklara izletildi.  

Panelde Marmara Denizi’ni esir alan müsilaj felaketinden söz eden Göloğlu, bu sorunun sebebinin insanlar olduğunu belirterek, “Denizle barışmak zorundayız. Aksi halde sonuçları bizim felaketimiz olabilir. İnsanlar denizden sadece faydalanmamalı, onu korumaları da gerekir” dedi. Göloğlu, denizcilik şirketlerine, deniz yaşamının korunması için destek olmaları çağrısı yaptı.

Panel Göloğlu’nun 2 yıl önce hazırladığı müsilajı konu alan “Bir Umut Marmara” adlı belgeselle sona erdi.  

DÖDER 1999'da kuruldu

Yusuf Öztürk: Artık taşıyacak yük bulamıyoruz Yusuf Öztürk: Artık taşıyacak yük bulamıyoruz

Zirve kapsamında bir konuşma yapan 25. Dönem Denizci Öğrenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Açelya Kara, derneğin 1999 tarihinde denizci öğrencilerin yaşadığı sorunlara çözüm üretmek amacıyla kurulduğunu belirterek, zaman içinde dernekleşme sürecine girdiğini ifade etti.

Dernek bünyesinde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerin denizcilik öğrencilerine farklı konularda bilgi edinme, organizasyon becerilerini geliştirme ve iletişim becerilerini güçlendirme imkanı sağladığını vurgulayan Başkan Kara, “Sağınıza ve solunuza iyi bakın, onlar sizlerin en yakın arkadaşınız olacak” dedi.

Yönetim Kurulu üyelerinin kendilerini tanıtmalarının ardından Başkan Kara, dernek bünyesinde bulunan 5 komisyonu duyurdu ve bu komisyonların amacının öğrencileri bir araya getirmek, iletişim becerilerini ve bakış açılarını geliştirmek, sosyal sorumluluklarını artırmak ve denizciliğine yakışır bireyler yetiştirmek olduğunun altını çizdi.