ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, 7 Kasım 1914'te Sarıkamış'a ulaştırılmak üzere mühimmat ve teçhizat götürürken, Rus donanması tarafından Ereğli açıklarında batırılan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa gemilerinde  şehit olan denizciler törenle anıldı. Gemi ile denize açılarak çelenkler bırakıldı.


Ereğli sahilindeki Sarıkamış Deniz Şehitleri anıtında düzenlenen törene Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Metin Ataç, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Cemal Özden Yazıcıoğlu, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Hatice Erdem Denizcilik Lisesi öğrencileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı. Törende Sarıkamış Deniz Şehitleri Anıtı'na çelenkler bırakıldı. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, törende yaptığı konuşmada, Mithat Paşa, Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer gemilerinin sivil gemiler olmasına rağmen askeri amaçla kullanılan 105-110 metre uzunluğunda okyanus aşabilecek büyüklükte gemiler olduğunu belirterek, "Gemilerde bir daha ele hiç geçmeyecek kışlık donanım vardı. 60 bin takım elbise vardı. Bir Amerikan gazetesinden edindiğim bilgi bu. İki uçak, dört pilot, Kafkas cephesinde isyan çıkarmak üzere Teşkilat-ı Mahsusa tarafından özel yetiştirilmiş Çerkez liderler vardı. Batum'a gidecek, arka cephe yapacaklardı. Bir daha ele geçmeyecek haritalar vardı ki, bu savaş için çok gerekli olan şeylerdi. Donanma komutanına haber verilmeden yola çıkmışlardı. 7 Kasım sabahı Ruslar Zonguldak'ı bombalamışlardı. Çünkü bir hafta önce 29 Ekim'de Rus limanlarını bombalamıştık. Onun intikamını almak amacıyla bir hafta sonra iki saat boyunca Zonguldak'ı bombaladıktan sonra geri dönerlerken, bizim üç gemi bir anda bu donanmanın tuzağına düştü. Sisli bir havaydı, yağışlı bir havaydı, üç gemi de yarım saat içinde batırıldı. Bu gemilerin batıkları donanmanın tüm donanımıyla, robotlarla arandı, derin araştırmalar yapıldı ama gemilere ulaşılamadı. Onun için hiçbir şekilde yerlerini tam olarak bilemiyoruz. Karadeniz'in yapısı nedeniyle muhtemelen aşağı doğru kaydı gittiler. Gemilerdeki 221 personelden ancak 36 tanesi yüzerek karaya çıkabildi. Değerli belediyemiz bu isimleri anıtlaştırdı. Gemileri Deniz Kuvvetleri arşivinden çıkardım. Boğulanlar, dönenler, gelenler. Çok ilginç bir şey tespit ettim. Esaretten dönenlere deniz nakliyat şirketi 6 yıllık maaşlarını vermiş. Osmanlı'nın o güç koşullarında bile o geçen süreçteki tüm maaşları o görevlilere verilmiş. O gemiler Trabzon'a gidebilseydi ne olacaktı? Gene yenilebilirdik ama bu kadar kırım olmazdı. Bu anıt, geçmiş dönem Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ve dönemin belediyesinin önemli hizmetleriyle anıtlaştırıldı. Belediye başkanımız lütfetti bu bölgeyi Sarıkamış Şehitleri Alanı ilan etti. Sarıkamış Deniz Şehitleri ismi o gün kurumsallaştı ve donanmanın portföyüne yazıldı. Bu olay bize şunu öğretti, donanma desteği olmayan hiçbir kara harekatı başarılı olamaz, Allah donanmamızın gücünü arttırsın, zeval vermesin" dedi.

Fırtına sonrası denizde kirlilik oluştu Fırtına sonrası denizde kirlilik oluştu


Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ise "Birinci Dünya Savaşı'nda kayıp bu kadar olmayabilirdi. Bu üç nakliye gemisi Trabzon'a çıkacaklardı, oradan da Kafkas cephesine gidecekleri için belki yenilebilirdik ama kayıp bu kadar olmazdı diye tahmin ediyorum" diye konuştu.


Daha sonra F-243 Yıldırım Firkateyni ile 3 geminin batırıldığı düşünülen 9 mil açığa gidildi. İlk olarak sinevizyon eşliğinde verilen brifingin ardından Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithatpaşa yazılı çelenkler, denize bırakılarak saygı duruşunda bulunuldu. Tuğamiral Cemal Özden Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Bingür Sönmez'e plaket verdi.

Editör: Haber Merkezi