İMEAK Deniz Ticaret Odası Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır başkanlığında dün genel merkezde gerçekleşti. Toplantıya Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Okay Kılıç, Tersane ve Kıyı Yapıları Düzenleme Genel Müdürü Salim Özpak, Deniz Ticareti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, AKP Elazığ Milletvekili Tolga Ağar, Eski Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, meclis yönetimi, meslek komite ve meclis üyeleri katılım sağladılar. Toplantının ilerleyen saatlerinde ise Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun katılım gösterdi. Toplantıda meslek komitelerinden temsilciler de söz aldı.
Gemi Brokerler Derneği Başkan Yardımcısı ve İMEAK DTO 37. Meslek Komitesi yedek üyesi Bahadır Tonguç toplantıda 37. Meslek Komitesi olarak, ISTFIX’in de desteğini alarak hazırladıkları raporu sundu.
“RUSYA’NIN BUĞDAY İHRACATININ YAKLAŞIK YÜZDE 10’U TÜRKİYE’YE YAPILIYOR”
Karadeniz ve Akdeniz piyasasında çeşitli taleplerin mevcut olduğunu dile getiren Tonguç, Ukrayna’nın ilgili bakanlığınca açıklanan verilerine göre 2018-2019 sezonunda 3 Ekim 2018 itibariyle 9.3 milyon ton hububatın ihraç edildiğini aktardı. Tonguç, “Bu miktar bir yıl öncesine kıyasla yüzde 9 daha düşük gerçekleşti. Bu 9.3 milyon ton dâhilinde beş buçuk milyon ton buğday, iki buçuk milyon ton arpa, bir buçuk milyon ton mısır ihraç edildi. Rusya geçtiğimiz sene 4.07 milyon ton hububat ihraç etmişti. Tarım Bakanlığı bu senenin toplam ihracatının 35-37 milyon ton aralığında olacağını öngörüyor. Buğdayda tahminler ise 67-70 milyon ton aralığında seyrediyor. Rusya’nın buğday ihracatının yaklaşık yüzde 10’u Türkiye’ye yapılıyor. Ve Rusya’nın ihracatı durdurmasıyla Türkiye’nin buğday ithalatının büyük olasılıkla Ukrayna ve Kazakistan’dan yapılması bekleniyor” bilgilerini paylaştı.
SEZON BİTTİ SORUN BİTMEDİ!
Aynı zamanda yat işletmeciliği de yapan, İMEAK DTO Marmaris Şube Başkanı Halil Bağlı ise çekek yeri sorunlarından bahsetti. Bu sorunların giderilmesi konusunda destek beklediklerini söyleyen Bağlı, “Bölgemizdeki tüm çekek yerleri, Tuzla’daki ve Altınova’daki tersanelerdeki gibi aynı standartlarla donatılmak isteniyor. Maalesef bizim bölgemizde büyük tersane alanlarımız, ayrıca imar iskan bakanları ve çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından onaylanmış çekek yerlerimiz yok. Sezon bitti. Teknelerimizi karaya çekeceğiz. Bu teknelerin kara sörveyleri de çok büyük bir sorun” dedi.
“TAMER BAŞKANIMIZIN SEÇİM SÜRECİNDE EN BÜYÜK VAADİYDİ, HATIRLATMAK BOYNUMUZUN BORCU”
39 No’lu Meslek Komite Başkanı Güven Altuğ ise “Bizim komitemiz çok sorunlu. Önüne gelen tekne yapıyor. Yapmaması lazım. Teknelerin standart gelmesi lazım. Her platformda bunu dile getiriyorum. Tersane bizim olmazsa olmazımız. Tamer Başkanımızın seçim sürecinde en büyük vaadiydi. Ben bu sorunu çözeceğim dedi. Hatırlatmak da boynumuzun borcudur” dedi.
YÜKSEK KİRA BEDELLERİ MARİNALARIN KANAYAN BİR YARASI!
45 No’lu Meslek Komite Üyesi Süheyl Demirtaş ise “Kanayan bir yara olarak devam eden, en son bir gelişmeyle daha da dehşete kapıldığımız milli emlak yüksek kira bedellerini dile getirmek istiyorum. Marina sektörünün en önemli problemlerinden bir tanesi de aynı markette farklı kiralama koşullarıyla faaliyet gösteren marinaların olmasıdır” diyerek bu sorunlar için çözüm beklediklerinin altını çizdi.
“GEMİ ADAMLARININ YIPRANMA PAYLARI TEKRAR VERİLMELİ”
İMEAK DTO Eğitim ve İstihdam Komisyonu Başkanı Yusuf Sertkaya, gemi adamlarının eğitim ve istihdam sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini sundu. Sertkaya, “Günümüzde bacasız fabrika diye tabir ettiğimiz gemi adamlarımızın değerini Çin, Japonya, Gürcistan, Ukrayna, Filipinler, Hindistan gibi ülkeler anlamış, devlet olarak sorunlarını tespit etmiş, gerekli yatırımlarını yapmış hatta meyvelerini toplamaya başlamıştır” diyerek gemi adamlarını uzun süre denizde çalışmaya teşvik etmek amacıyla gemi adamlarının yıpranma paylarının tekrar verilmesi ve vize muafiyetlerinin sektöre yaratacağı kolaylık göz önüne alınarak uygun çalışmaların yapılması konusuna dikkat çekti.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ AMA YETERLİ DEĞİL”
Toplantıda söz alan 31 No’lu Komite Başkanı Kasım İnandı, akaryakıt maliyetlerinin yüksekliğini gündeme taşıdı. İnandı, “Yaptığımız hizmetin bedelini biz belirleyemiyoruz. Bu noktada Büyükşehir Belediyesi’nin desteği çok önemli ama yeterli değil. 2004 yılında başlayan kabotajda kullanılan motorinde ÖTV miktarının düşülmesi uygulaması denizcilik sektörümüzü teşvik etmiş ve desteklemiştir. Bunun sonucu olarak da yolcu taşımacılığında hem fiyat indirimiyle bu destek vatandaşa yansıtılmış hem de hat ve sefer sayıları arttırılarak ulaşım çeşitliliği sağlanmıştır” diyerek yüzde 100 doluluk kapasitesindeki yakıt masrafının yüzde 80’ini karşılayabildiklerini ve denizciliğin kabotaj hattında sürdürülebilmesi için ÖTV üzerinde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
“35 SENEDİR BARINMA SORUNU BİR TÜRLÜ ÇÖZÜLEMİYOR”
Toplantıda söz alan SULİM Yönetim Kurulu Başkanı Abbas Kolçalar ise, sektörün 35 senedir süren barınma sorununu bir türlü çözemediğine dikkat çekti. Kolçalar, Türkiye’ye yakışmayan manzaralarla yat tamiri yapldığını ve eldeki müşterilerin de kaçtığını söyledi.
“KISA MESAFELİ DENİZ TAŞIMACILIĞINDA 400 MİLYON TONA YAKIN YÜK TAŞINIYOR”
Koster Armatörler ve İşletmeciler Derneği( KOSDER) Başkanı Hüseyin Kocabaş, “Koster sektörümüz halihazırda 700 civarı gemiden oluşan Türk koster filosunun yaklaşık 3 milyon dwt’lik bir kısmını ve önemli bir alt sektörünü oluşturuyor. Sektörün ülkemizdeki durumu 700 parça geminin yüzde 50’den fazlasının 20 yaşın üzerinde olduğu öne çıkmaktadır. Koster gemileri bölgede ciddi bir paya sahiptir. Bu tip gemilerle Avrupa Birliği rakamlarına göre kısa mesafeli deniz taşımacılığında 400 milyon tona yakın yük taşınmaktadır. Bu bölgedeki deniz ticareti toplamda 1.8 milyon ton civarında olduğundan, dünya deniz taşımacılığında yüzde 16 civarında pay alan önemli bir taşımacılık türü olduğu söylenebilir. Yalnız bu tonajın yaş konusu çok önemli. Yaklaşık bin 800 parçadan oluşan bölge koster filosunun böyle bir sorunu söz konusu. Öte yandan Koster filosunun yenilenmesi Türkiye’nin layık olduğu beyaz bayrak açısından son derece önemledir. Koster yenileme projesine desteğin sürmesi ve hurda teşvik konusu en öncelikli taleplerimiz arasında” açıklamasına yer verdi.
