Aliağa’da söküm işlemi tamamlanan Ethan isimli gemiden 405 kilogram zehirli asbest maddesi çıktığı anlaşıldı. TBB Çevre ve Kent Komisyonu üyesi Avukat Dinçeroğlu, “1 mikronu dahi insanı akciğer ya da gırtlak kanseri yapar. Aliağa ve Menemen ilçeleri çok ciddi bir risk altında olabilir” dedi. Aliağa’ya getirilen ve tehlikeli madde içerdiği iddia edilen Ethan gemisi ile ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Geminin sökümünün tamamlandığı ve hurdaların Yeni Foça’da bulunan bir fabrikaya satıldığı öğrenildi. Gemi ile ilgili ise yürütmeyi durdurma davası halen sürüyor. Mahkemeye ulaşan bir belge ise şok edici nitelikte… Tehlikeli madde içerdiği gerekçesiyle hiçbir ülkede sökümü yapılmayan 81 bin 792 grastonajlı ve 18 bin tonluk gaz tankerli likit söküm için doğal gaz gemisi önce Fransa’ya ardından Malta’ya gönderildi. Ancak iki ülkede “tehlikeli madde içerdiği” gerekçesiyle kabul edilmeyen Saint Kiss&Nevis Federasyonu bayraklı Methania isimli gemi, Türkiye getirilmeden önce ismi değiştirildi. İsmi Ethan olarak değiştirilen geminin Aliağa’da bulunan Gemi Söküm Tesisleri’ne getirilmesi İzmirli çevrecilerin ve sivil toplum örgütlerinin tepkisine yol açmıştı. KEMAL ANADOL DA MÜDAHİL OLDU Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde ‘gemide tehlikeli madde olmadığı’ ve sökümün yapılabileceği raporlandı. Ege Çelik San. Tic. A.Ş. tarafından yapılacak olan söküm öncesinde yapılan incelemelerde Gazdan Arındırılma Belgesi’nin iki saatte çıkarılması üzerine gemi ile ilgili kuşkuların artmasına yol açtı. Bunun üzerine İzmir Barosu ile birlikte bölgede zeytinlik alanı bulunan CHP eski Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, gemi sökümünün durdurulması talebiyle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dava açtı. TAMAMEN SÖKÜLDÜ Dava süreci devam ederken geminin söküm işlemleri de son sürat devam etti. Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (GEMİSANDER) yetkililerinden edinilen bilgilere göre Ethan gemisindeki söküm tamamlandı. Geçtiğimiz yıl Kuito isimli tankerin radyasyonlu olduğu gerekçesiyle sökümü engellenmeye çalışılmış ancak mahkeme yürütmeyi durdurma kararı veresiye dek söküm işlemleri tamamlanmıştı. Kuito gemisinde de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ‘tankerde radyasyon olmadığı’ iddia edilse de mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ethan’nın kaderi böylece Kuito’ya benzemiş oldu. TÜRKİYE’DE YASAK Mahkeme süreci devam ederken davalılar karşılıklı olarak belgeler sunarak iddialarını kanıtlamaya çalıştı. Baro ve Kemal Anadol cephesi, gemi gaz arındırma ölçümlerinin iki saat gibi bir sürede tamamlanmasının son derece kuşkulu olduğunu belirtti. Ayrıca AB ülkelerinin yanı sıra Türkiye’de ticareti, alımı-satımı yasaklanan asbest maddeli geminin sökümünün yapılmasının Basel ve Hong Kong sözleşmelerine göre aykırı ve yasak olduğu vurgulanarak gemi sökümünün engellenmesini talep etti. Zehirli atık ölçümlerinin yapılması için ise bölgedeki en yetkili kurum olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Aliağa Belediyesi’nin konuya müdahil olması için ise ihbarda bulundular. Bakanlık avukatları ise Çevre Bakanlığı yetkilileri tarafından sökümün onaylandığı, asbest arındırma gemi sökümünde herhangi bir kuşku bulunmadığı ve gemiden çıkan “az sayıdaki” atık malzemenin doğaya saçılmadığı ve atıkların ara depolamaya tabi tutulmasının ardından bertaraf edildiği belirtildi. “1 MİKRONU DAHİ KANSER YAPAR” Ancak Bakanlık avukatlarının ‘az sayıda’ olduğu iddia ettiği sayı bir şehri kanser edebilecek nitelikte... GEMİSANDER tarafından mahkemeye ek olarak gönderilen belgede gemideki zehirli asbest miktarının 405 kilogram olduğu ortaya çıktı. İzmir Barosu ve Kemal Anadol adına davaya bakan Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu üyesi, avukat Enis Dinçeroğlu, belgeyi gördüklerinde şoke olduklarını söyledi. ‘Ölümcül toz’ adı verilen asbestin ülkede ticaretinin yasak olmasına karşın alenen sökümünün yapıldığını söyleyen Dinçeroğlu şunları dedi: Zehirli maddelerin nasıl tespit edildiği konusunda usulsüzlük var. Bu geminin İSO 17000/25 akrediteli laboratuarlarda ölçümlerin yapılması gerekiyor. Ancak böyle bir durum yok. Büyükşehir ve Aliağa belediyelerine yaptığımız ihbarlardan da bir sonuç alınamadı. Bu madde lif halinde bulunur ve havaya karışması halinde 1 mikronu dahi insanı akciğer ya da gırtlak kanseri yapar. Zehirli atıkların akıbeti ile ilgili şüphelerimiz bulunuyor. Bu gemi söküm ticareti için mi yoksa zehri için mi alındı?  Ben bu davayı sadece avukat olduğum için bir KOAH hastası olduğum için bakıyorum. Aliağa ve Menemen ilçeleri çok ciddi bir risk altında olabilir. Gemi söküm bölgesi acilen karantinaya alınmalı… GEMİSANDER yetkilileri ise dava sürecinin devam etmesi nedeniyle herhangi bir açıklama yapmayacaklarını belirtti. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim