Bu yıl 14-21 Ekim 2018 tarihlerinde Dedeman İstanbul'da 7.'si düzenlenen “Uluslararası Eski Ev - Yeni Sanat Plastik Sanatlar Sempozyumu" başarılı geçmişi ile gelenekselleşen bir sanat etkinliği olarak gerçekleşti. Sempozyumun sergisi ise 3 ay boyunca Dedeman İstanbul'da sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Sergide eseri yer alan ressamlardan biri de Ayşen Can. Açılış kokteylinde bir araya geldiğimiz Ressam Can, “Burada sergilenen tüm eserler altı gün boyunca yapılan çalışmalardır. O yaratım sürecinde hem yurtdışından hem de yurtiçinden arkadaşlarla bir arada olmak gerçekten çok güzel bir duyguydu. Ressam arkadaşlarla birbirimizin tekniklerine ve yaratım sürecine ortak olduk. Kardeşlik, birlik ve beraberlik duygusunun hakim olduğu bir haftayı geçirdik” diyor.

 

11'i yabancı toplam 22 sanatçı katılım sağladı

Bu yıl 14-21 Ekim 2018 tarihlerinde Dedeman İstanbul'da 7.'si düzenlenen Uluslarası Eski Ev - Yeni Sanat Plastik Sanatlar Sempozyumu" başarılı geçmişi ile gelenekselleşen bir sanat etkinliği olarak gerçekleşti. Antonio MURGIA, Ayşen CAN, Beyza BOYNUDELİK, Daniela NOVELLO, Emre YILDIRIM, Kevin JAKSON, Kersten THILER KUCHLE, Lisa KRABICHLER, Mehmet GAZİOĞLU, Meltem ORPAK TUNCER, Michael KUCHLE, Niki HARE, Oliver FEISTMANTL, Patrizia NOVELLO, Pepi SPISS, Sema SERTKAYA,Selahattin YILDIRIM,Tarık GÖK,Tuncay TOPCU'dan oluşan 11'i yabancı toplam 22 sanatçının katılımıyla gerçekleşen sempozyum, kaybolan mimari değerleri korumak ve yeniden kullanımında değerlendirmek, sanattan bir şekilde uzak kalan kırsal veya kentsel kitlede evrensel boyutta farkındalık yaratmak, güncel sanatı güncel hayatın içinde yaratmak ve paylaşmak, sanatın ülke içinde homojen dağılımına katkıda bulunmak gibi kültürü doğrudan ilgilendiren hedeflerin sentezinden oluşmuş bir etkinlik olarak karşımıza çıktı.

 

Ayşen Can: “Birlik ve beraberlik duygusunun hakim olduğu bir hafta geçirdik”

Açılış kokteylinde bir araya geldiğimiz Ressam Ayşen Can ise bu projeye dahil olma sürecini şu sözlerle ifade etti: “Ressam Tuncay Topçu'nun daveti üzerine böyle güzel bir projeye dahil oldum. 6 yıldır süregelen sempozyumun bu yıl 7.'si düzenlenmekte. Her sene farklı bir konu üzerinde durulmuş. Bu yıl ise 'eski ev-yeni sanat' temasıyla “Doğa Umursamaz Bizi, Sanat Umursamaz Sizi” diyoruz. Sergide ise 6 tablom yer alıyor ve sergi 3 ay boyunca ziyarete açık olacak.”

Sergide yer alan tabloların sempozyum süresince, altı gün boyunca ortaya çıktığını dile getiren Ressam Can, “Burada sergilenen tüm eserler altı gün boyunca yapılan çalışmalardır. O yaratım sürecinde hem yurtdışından hem de yurtiçinden arkadaşlarla bir arada olmak gerçekten çok güzel bir duyguydu. Bu, evde veya atölyede çalışmak gibi değil. Ressam arkadaşlarla birbirimizin tekniklerine ve yaratım sürecine ortak olduk. Kardeşlik, birlik ve beraberlik duygusunun hakim olduğu bir haftayı geçirdik hepbirlikte. Bu süreçte ise tüm sanatçı arkadaşlarımda gözlemlediğim, gerçekten profesyonel çalışmaları, yardımsever olmaları ve işlerine titizlik ve disiplinle yaklaşmalarıydı” dedi.

 

Doğa Umursamaz Bizi, Sanat Umursamaz Sizi”

Kayıp mürettebatın arandığı bölgede cansız beden bulundu Kayıp mürettebatın arandığı bölgede cansız beden bulundu

Bu sene İzmir/Urla kırsalından İstanbul gibi bir metropole geçiş yapan etkinlik büyük şehirlerin çıkmazı, unuttuğu doğa ve doğallık kavramına dikkat çekiyor. Doğa ve sanat kavramlarını kesişme noktaları üzerinden yeniden sorguluyor ve “Doğa Umursamaz Bizi, Sanat Umursamaz Sizi” söylemiyle karşımıza çıkıyor. Sempozyumun tema yazısında sempozyum için şu sözler dile getiriliyor: “Kendini gelişmekte olan bir varlık olarak kabul eden insan, bu gelişmenin sanki bedeliymiş gibi doğaya verdiği zarardan bahseder durmadan. Ve bu konuda dünyanın birçok ülkesinde pek çok sivil ve resmi kurum tarafından farkındalık yaratılmaya çalışılır. Belki bu sempozyumda da başka bir perspektifle benzer bir farkındalık oluşturtulmaya çalışıldı. Ancak, sempozyum sanatçılarının ana meseleleri Sanat’ın doğa ile kesiştiği noktalar üzerinden sanatı bir kere daha sorgulamak.. Günümüzde kavramsal tanımını değiştirmiş pek çok değerin yanında sanatın da ne olduğunu bir kere daha hatırlamak ve hatırlatmak. Sonuçta doğaya müdahale edemeyen ve doğanın umurunda olmayan insan, gerçek sanat eserlerine de müdahale edemeyeceği gerçeği ile de başbaşadır.”

Editör: Haber Merkezi